212 Photography Istanbul, izleyicisini altıncı yılında fotoğrafın yanı sıra farklı disiplinlerin de dahil olduğu kapsamlı programıyla İstanbul'un farklı rotalarında ağırlamaya hazırlanıyor. Festival direktörü Banu Tunçağ ile beraberiz.
212 Photography Istanbul, 2018 yılından bu yana fotoğraf ve hareketli görüntüler başta olmak üzere pek çok farklı disiplinde görsel hikâye anlatımındaki yeniliklere odaklanırken, farklı coğrafyalardan yetenekleri ve farklı sesleri kültür-sanat izleyicisiyle buluşturan bir platform olmayı sürdürüyor. Sergilere paralel olarak şehrin farklı lokasyonlarında gerçekleştirdiği atölye, film gösterimi, performans, şehir ve sergi turları, sanatçı buluşmalarıyla birlikte, 212 Photography Istanbul kuruluşundan bu yana şehrin farklı noktalarını kapsama iddiasını da sürdürüyor.
Bu yıl 5-15 Ekim tarihlerinde gerçekleşecek festivalin ana mekânları Yapı Kredi Bomontiada, Akaretler, MSGSÜ Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi, St. Benoît Kilisesi, Taksim Sanat, Institut Français, Müze Gazhane, Yeldeğirmeni Sanat, Moda İskelesi, Kadıköy Meydan, Soho House, Akbank Sanat, İstanbul Kitapçısı, Mutfak Sanatları Akademisi paralel sergileriyle birlikte Büyükdere 35, Anna Laudel, Fotoğrafevi, Noks Art Space'de de yer alacak.
212 Photography Istanbul’da bu sene
Festivale ilk yılından bu yana ev sahipliği yapan Yapı Kredi Bomontiada’da, Eugenio Recuenco’nun 365 derece isimli serisiyle birlikte, Daniëlle van Zadelhoff, Mous Lamrabat solo sergileri, Eamonn Doyle’un üç farklı fotoğraf serisinin ödüllü yazar Kevin Barry’nin metinleri ile bir araya geldiği Made in Dublin video çalışması ve Kadın Gözüyle Hayattan Kareler Fotoğraf Yarışması kazananlarından oluşan sergisi katılımcılarla buluşacak. Akaretler’de Éva Szombat, Rob MacInnis, Floriane de Lassée isimlerinin solo sergileri görülebilecek. Festivalin Karaköy rotasında da tarihi mekanlar var. MSGSÜ Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi’nde koruma alanlarında yaptığı çekimlerle vahşi hayvanların ve doğanın dünyasına ışık tutan Nick Brandt, St. Benoit Kilisesi’nin büyülü atmosferinde ise Jules Verne’in zengin hayal dünyasından yola çıkarak oluşturulan “Evrenin Sessiz Gösterisi” sergisinde Back to Dust serisi ile Marguerite Bornhauser, sergiye özel üretilen ’Kor’’ videosu ve ses yerleştirmesiyle Can Memişoğulları, ‘’Journey N1’’ başlıklı enstalasyonuyla Arek Qadrra'nın eserleri de izlenebilecek.
Beyoğlu yakasında ise iki durak var. Taksim Sanat’ta Cumhuriyet'in 100. yılına özel hazırlanan dönemin öncü kadınları ve İstanbul’da sosyal hayatın içinden kadınlara dair arşivsel fotoğraflardan oluşan “Birbirimize Rastladık” sergisi yer alırken, Institut Français’de geçen yıl kaybettiğimiz usta sinemacı Jean-Luc Godard filmlerinden fotoğrafları içeren bir sergi festival programına alınmış.
Festivalin bu seneki ana mekanlarından Müze Gazhane’de üç sergi birden yer alıyor. David Szauder, Phillip Toledano, Ekin Özbiçer, Metehan Özcan, Cihan Bacak ve daha pek çok ismin yer aldığı; yeni teknolojiler eşliğinde fotoğrafın dönüşümünü irdeleyen “Gerçeklikten Foto Gerçekliğe” sergisi bunlardan en öne çıkan. Hemen paralelinde ismini Nick Cave'e nazire olarak görülebilecek “Yaban Güllerinin Büyüdüğü Yerde” sergisinde, Daniel Shipp, Tine Poppe, Julia Fullerton-Batten, yanı sıra Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu’ndan ödünç alınan Jennifer Steinkamp, Eelco Brand, Kurt Hentschlager, Peter Coffin eserleri var. Ayrıca, Türkiye’de 90’lı yıllardan itibaren parlayan müzik sektöründen nostaljik konser anılarının bulunduğu “Kayıtlı Hafıza” başlıklı sergi de kentin hafızasını ilişkin önemli bir mesaj da barındırıyor.
Festivalin Anadolu yakası ayağında Yeldeğirmeni Sanat’ta sanat tarihinden öne çıkan eserleri yapay zekâ yardımı ile yeniden yorumlayan Von Wolfe’nin ilk kez gösterilecek çalışmaları festivalde yer alırken; Moda İskelesi’nde ‘’Denizin Yansımaları’’ sergisinde Annelie Vandendael'in su ve beden ile kurduğu estetik hikâye anlatımından bir fotoğraf seçkisi deniz üstünde izlenebilecek Kamusal alanları da sanat ile karşılaşma duraklarına dönüştürme hedefini benimseyen 212 Photography Istanbul’un altıncı senesinde Özgür Ballı’nın işlerinin yer aldığı artırılmış gerçeklik üzerine oluşturulan “Şehri Yeniden Biçimlendirmek” sergisi Kadıköy Meydanı’nda deneyimlenebilecek.
Büyükdere35, Anna Laudel, Fotoğrafevi, Noks Art Space galerilerinin sergileri festivalin diğer ayaklarını teşkil ediyor.
Mikrofonu, festivalin ilk günden bu yana direktörü olan Banu Tunçağ'a uzatıyoruz.
